Yerebatan Sarnıcı (Basilica Cistern)
Yerebatan Sarnıcı nerede?
Yerebatan Sarnıcı Sultan Ahmet bölgesinde yer almaktadır, Yerebatan Sarnıcına tabanvayla gitmek en kolay yol. Çünkü gerçekten kendi özel arabanızla gidip de orada ki trafiğe girmenize hiç gerek yok, en kolay ulaşım aracı Sultan Ahmet durağında indikten sonra birazcık aşağıya doğru yürümeniz gerekiyor. Zaten hemen Yerebatan Sarnıcı (Basilica Cistern) levhasını göreceksiniz. Haftanın 7 günü acık Yerebatan Sarnıcı İstanbul Büyük Şehir Belediyesine ait bir müze, içeride fotoğraf çekebiliyorsunuz. Her ne kadar içersi biraz karanlıkta olsa flaş kullanarak çekim yapabilirsiniz.
Yerebatan Sarnıcı ne zaman inşa edildi?
Yerebatan Sarnıcı 542 yılında yapılmış, Bizans imparatoru I. Justinianus tarafından yapılmış. Bizans imparatorluğu döneminde yarım ada olarak kabul edilen şehrin çok ciddi şekilde tatlı su ihtiyacı vardı. Çünkü sur içinin böyle bir sorunu var, yeteri kadar tatlı su kaynagı ne yazık ki bulunmuyor. Bu nedenle suyun dışarıdan getirilmesi gerekiyor imparatorluk dışarıdan su kaynaklarını tam olarak koruyamadığı ve Konstantinopolis sık sık kuşatma altında kaldığı için suyun zehirlenme riski olduğu için mümkün olduğunca su toplama ünitesi inşa ettirmek böylece tehlikeli zamanları bu şekilde rahat geçirmek adına yapılmış bir alandır. Önemli bir geri dönüşüm projesi olduğu söylenebilir, sarnıçta kullanılan sütunların bir çoğu başka binalardan alınıp defşirme edilip sarnıcın inşası sırasında yeniden kullanılmış sütunlar. 1453 Yılına kadar sarnıç aktif olarak kullanılmış, Müslüman Türkler dingin su sevmedikleri için akarsuyu tercih ettikleri için sarnıçlar tamamen gereksiz işlevsiz hale geldi. Her ne kadar kimi kaynaklar Yerebatan Sarnıcının Osmanlı döneminde Topkapı sarayının bitkilerini sulamak için kullanıldığını söylese de aslında bunun çok ta doğru olmadığını biliyoruz.
Yerebatan Sarnıcı ile ilgili ünlü efsaneler nelerdir?
Yerebatan Sarnıcı ile ilgili bir çok efsane var, Bunlardan bir tanesi Medusa ile ilgili olan efsane. Medusa tavandan akan su damlacıklarını aslında Medusanın göz yaşları olduğuna dair söylentiler var. Göz taşı sütunu adını verdikleri sütünün burada inşaatı sırasında ölen çalışan işçilerin ve kölelerin anısına Roma İmparatorluğu tarafından yapıldığına dair bir efsane var. Daha sonra Türkler İstanbul’u feth ettikten sonra Yerebatan Sarnıcını yerin altında bambaşka bir dünya olarak gördükleri için yine efsaneler üretmişler.
Tüm fotoğraflarımızın büyük halini görebilmek için aşağıdaki fotoğraflardan birine tıklayarak GALERİMİZE gidebilirsiniz…
Henüz yorum yapılmamış.