KadincaSayfa.Com

Türk milletinin yeniden doğuşu: 29 Ekim 1923

Türk milletinin yeniden doğuşu: 29 Ekim 1923

29 Ekim 1923… Asla unutulmayacak bu tarih, yalnızca Cumhuriyet’in ilanını değil, aynı zamanda Türk milletinin yeniden doğuşunun da simgesi. Bugün Cumhuriyetimizi ve onun meydana getirdiği çağdaş toplumu yaşatma çabasındayız. Bu amaçla Cumhuriyet ilkelerini uygulamak bizlere düşen en büyük görevdir. Ulu Önder Atatürk’ün 10. Yıl Nutku’nda da belirttiği gibi 29 Ekim en büyük bayramımızdır, herkese kutlu olsun.

Anafartalar Komutanı Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının başlattığı kurtuluş mücadelesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini attı. Bu şanlı mücadele, dünyanın dört bir yanında takdir kazandı. Atatürk’ün önderliğinde kurulan Cumhuriyet, Türk milletine, sosyolojik, tarihsel ve siyasal anlamda birçok değer kattı.

Cumhuriyet’in ilanı sonrasında yapılan birçok yenilik, adeta devrim niteliğindeydi. Bu öyle bir dönüşümdü ki, yalnızca 15 yıl içinde Türkiye bambaşka bir ülkeye dönüştü.

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’i çok zor şartlarda kurdu.

1923 yılında Türkiye perişan, millet sefalet içindeydi.

Yıllarca süren savaş yüzünden memleket baştan sona harap olmuştu.

Her taraf viraneydi, hiçbir uygar kurum yoktu.

Milletin mutluluğu ve refahı söz konusu değildi.

Savaşta 830 köy tümüyle yok oldu. 930 köy kısmen ateşe verildi.

40 bin köyün 37 bininde ne okul, ne de yol vardı.

Halk hastalıkların pençesindeydi. Türkiye’de yalnızca 344 doktor vardı.

Toplumun sadece yüzde 3’ü okuma yazma biliyordu ve kadının adı yoktu.

Osmanlı’dan geriye yalnızca 4 fabrika kalmıştı.

Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türkiye, 15 yıl gibi bir zamanda büyük bir değişim yaşadı.

Tarihler 1938 yılını gösterdiğinde Türkiye bambaşka bir ülkeye dönüşmüştü.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi, yaşanacak dönüşümün habercisiydi. Saltanat yıkıldıktan sonra, tekke ve zaviye gibi çağ dışı kurumlar ortadan kaldırıldı.

Akla ve bilime önem verildi. Öğrenci sayısı yüzde 500 oranında arttı. Çağdaş okullar ve enstitüler açıldı.

Ekonomi millileştirildi. Ülkenin dört bir yanında 50’yi aşkın fabrika kuruldu. Madenler işlendi, bankalar kuruldu, Türkiye demir ağlarla örüldü.

Köylüye toprak ve tohum dağıtıldı. Halkı ezen vergiler kaldırıldı. Tarımsal üretim ülke genelinde artırıldı.

Doktor sayısı 15 yılda 1625’e çıkarıldı. Ülkenin her yerine hastane kuruldu. Yerli aşı üretildi. Ezilen kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Sosyal hakları artırıldı.
Dünya devletleriyle barışçı bir dış politika izlendi.

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, sadece kazanılışı açısından değil, sonrasında yapılanlar açısından da devrim niteliğindeydi.

Atatürk, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm dünyanın saygı duyduğu büyük bir liderdi.

Nesiller geçse de bu millet için yaptıkları asla unutulmayacak.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.