ŞİŞMAN OLDUĞUNUZU MU DÜŞÜNÜYORSUNUZ HANIMLAR?

Bazı haber sitelerinin sol alt köşesinde hep tanık olduğumuz zayıf bir bayan ya da erkek fotoğrafı var ve altına şu kadar zamanda şu kiloya ulaştım.Sizde benim gibi olmak istiyorsanız bu hapı ya da çayı kullanın türünden yazılar mevcuttur. Hatta bazıları ünlü isimlerin adlarını kullanarak bu işi daha da ileriye götürmektedir. Bitkisel ya da doğal denilerek satılan zayıflama hapı, çayı, yağı, tuzu..vs. ile sarılmış durumdayız. Bu ürünleri satan kimi siteler sadece tarım bakanlığı onaylı ürün sattıklarını söyleseler de aslında diyet ürün satan firmaların sağlık bakanlığı onaylı ürün satmaları gerekmektedir. Çünkü bu tarz ürünler ciddi zararlara yol açabileceğinden sağlık bakanlığı onayı gerekmektedir.                                                                                                                                            

Birçok bayan aşırı şişman olduğu kanısına vararak abartılı bir şekilde rejim uygulamasına başlıyor. Özellikle genç bayanlar arasında aç yaşamak bir moda haline gelmiş durumda. Bayanların bu zayıflık bağımlılığı yüzünden tam anlamıyla bir diyet şarlatanlığı yaşanıyor diyebiliriz. Zira bu deyim uzmanların ortaya attığı bir kavram aynı zamanda. Beslenme ve diyet uzmanları ile psikologların birleştiği konu insan vücudunun yatırım aracı haline geldiği ve bu nedenle bu konuda bir çok umut tacirinin türediği yönünde. toplum baskısı ve özellikle yaşanılan çevre gençleri sağlıksız yöntemlere mahkum ediyor ve bu durum olumsuz sonuçları da beraberinde getiriyor.

Özgüveni zedelenen bireyler için artık yemek yememekten başka yol yokmuş gibi gözükebiliyor. Uzmanlara  göre hızlı kilo verme beraberinde psikolojik rahatsızlıkları da getiriyor. Buna göre kişiler kilo verirken sahip oldukları kiloya göre farklı evrelerde farklı takıntılar gösterebiliyor. Özellikle  ideal kiloya yaklaştıkça takıntı katlanarak artmakta ve kilo veren kişi daha fazla kaygı duymaktadır.

Bu kaygı zamanda riskli bir takıntıya dönüşebiliyor. Özellikle sözde uzmanlar aracılığıyla dayatılan diyetler ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Kişilerde takıntılı kilo verme durumu yemek yeme bozuklukları veya patolojik yemek yeme bozukluklarına kadar gidebiliyor. Özellikle ergenlik gibi hayatın dönüm noktası olan bir dönemde  kilo verme takıntısının sıklaştığını belirten uzmanlar aileleri çok dikkatli olmaya çağırıyor. Bir yemek yeme bozukluğu olan anoreksiya hastalığının bu dönemde daha sık görüldüğünü belirtmektedirler.

Arkadaşlık ilişkilerinde akran baskısı, kitle iletişim araçları, medya ve ailelerin olumsuz yorumları ve tavırları dikkatini bedenine yönelten bireylerde daha çok gözlenebilmektedir. Ailelere düşen görev çocuklarının hem ruh hem de beden sağlığını korumak için onların beslenmelerine dikkat etmeleridir. Zayıflamak ve zayıf kalmak uğruna ruh sağlıkları bozulmamalıdır.

Hepimiz zayıflama ürünü adı altında satılan ürünlerin verdiği zarar sonucu hayatını kaybedenlerin haberine çok sık rastlar olduk. Ancak bu konuda arz-talep ilişkisi de hep merak konusu olmuştur. Bu konuda bazı olumsuzluklar yaşamış kişiler bizi aydınlatabilir. Mesela 21 yaşında ve sadece kırk kilo olan bir bireyin kendini hala kilolu hissetmesi ruh sağlığının bozulduğunun en açık göstergesidir.  Günümüzde bireyleri çoğu çevre baskısı yüzünden ölüm diyetine girmektedir. Bu tür kişiler çökmüş bir ruh haline sahip olmakla beraber hallerinden pek şikayetçi değillerdir.

Piyasada dolaşan ve popüler olan ve uygulandığında olumsuz sonuçlar doğuran diyet listelerinin faydaları kanıtlanmış değildir. Uzmanlar böyle listelerin kanıtlanmış olsalar bile herkese uygun olmayacağı ve uygulanamayacağı görüşünde. Uzmanlar nasıl ki başkasının ilacını içmek sakıncalıysa başkasının diyet listesini uygulamak da o denli sakıncalıdır görüşünde birleşmektedirler.

Çünkü beslenme düzeni kişiye göre biçimlenmektedir. Bu nedenle kilosundan şikayetçi olan birey bir uzman diyetisyen rehberliğinde hareket ettiğinde ancak başarılı bir sonuç elde edebilir. Sağlıklı kilo vermek için önce bir dahiliye uzmanına gidip kilo vermeye engel olabilecek insülin direnci ya da tiroid hastalığı gibi rahatsızlığın olup olmadığına bakılmalıdır. ardında da diyetisyen kontrolünde  diyete başlanmalıdır.

Böylece sağlıklı bir yolla kişi istediği ideal kiloya rahatça ulaşabilir. Ancak bunu yaparkende uygulanması gereken çeşitli formüller var. Bazı uzmanlar bunu zayıflamanın değişmez ilkeleri olarak adlandırmaktadır. Mesela porsiyonlarınızı küçültmek, yağ tüketimini azaltmak, tatlıdan uzak durmak bunlardan birkaçı.

Bunların dışında günlük stresten uzak durmak, spor yapmak, çeşitli hobilerle uğraşmak ve meselelere olumlu yaklaşmak da sizin için bir öneri olabilir.