Safra kesesi
Safra kesesi rahatsızlıklar genel cerrahi alanının mühim rahatsızlıklarındandır.
Özelliklede safra kesesinde bulunan taşlar, bunun sebep olduğu iltihap ve safra yolunda tıkanıklık sonucunda meydana gelen sarılıklar cerrahi bölümünün sıklıkla karşılaştığı rahatsızlıklardandır.
Sarfa kesesi; karnın sağ üstünde, karaciğerimizin alt kısmında, hemen, hemen 50 ml büyüklüğünde safrayı depolamakta olan ufak bir armut’a benzeyen bir organımızdır. Karaciğerin yaptığı safra, safra yollarının aracılığıyla safra kesesine gelir ve depolanır. Yemek yediğimiz sırada ve ardından yenilen yiyeceklerin özelliklede yağların sindirilmesi için içerisindeki safrayı kasılıp yine koledok olarak bilinen safra yolu aracılığıyla on iki parmak bağırsağımıza fışkırtıp boşaltmaktadır.
Gün içerisinde yaklaşık karaciğerde 0,5 – 1,5 litre safra üretilir. Safra kesesi ve de safra yollunda bekleyen safra ile safra taşları ve safra çamuru meydana gelir. Safra kesesine nazaran safra yolundaki taş oluşması daha az olur.
• En fazla kolesterol taşları %75 oranında, ardından pigment taşları %25 olarak görülmektedir.
• Ülkeden ülkeye dünyadaki görülme sıklığı değişiklik göstermektedir.
• Yaş ilerledikçe ve de bayanlarda safra taşları daha fazla görülür.
• 40 yaş üzeri toplumun %3 ünde taş oluşma ihtimali bulunmaktadır.
• Gelişen ülkeler ile toplumlarda safra kesesi taşı sık görülür.
Safra kesesi taşlarının klinik belirtileri;
• Safra kesesi taşı
• Safra kesesinde ve de safra yollarında iltihap
• Tıkanıklığa bağlı sarılık
• Sekonder bilier siroz
• Pankreatitler
• Safra yolu kanseri gibi rahatsızlıkların meydana gelmesine sebep olabilir. Safra taşı yada ortaya çıkan rahatsızlıklarla alakalı farklı belirtiler görülür.
Ağrı
Klinik açıdan en fazla ağrı ile özelliklede şiddetlenip, azalan ağrılar görülür.
Safra kesesinde taş olan kişilerin 1/3 ünde şiddetlenip azalan ağrılar(kolik) görülür. Görülme sıklığı yemek yedikten sonra ve de taş yada taşların safra kesesi kanalının ağız kısmını tıkaması ile görülür.
Ağrılar birden ve şiddetli biçimde başlar. Yavaşlayarak azalır ve geçer. 3 saat süresince sürebilir. Ağrının olduğu bölge özellikle midenin ön bölümünde ve de karnın sağ üst bölümünde görülür, sırt ile kürek kemiklerinin arasına, kimi zamanda kalp bölgesinde de görülebilir.
İltihap meydana gelmiş ise akut yada kronikleşmiş iltihaplarda ağrı süresi uzundur, mide bulantısı, titreme ve de ateş nöbeti görülebilir.
Ağrı atak halinde ya da uzun süreli olarak ara, ara tekrar edebilir.
Karnın sağ üstünde el ile hassasiyetin farkına varılır ya da ele dolgun bir kitle gelir.
İltihaplanan kese apse yapabilir. Akut batın denilen oldukça mühim problemlere sebep olur.
Sarılık;
Safra kesesindeki taşlar safra yoluna düşerek,safra kesesi kanalında yada safra kanalında ve ya safra kesesindeki iltihaplanma sonucunda sarılık ortaya çıkar. Akut iltihaplarda sarılık oranı hafif olur. Safra yollarındaki tıkanma sonucundaysa sarılık fazla görülür.
Siroz belirtileri
Safra yolunda sıklıkla ve ya uzun süreli tıkanma ya da iltihap oluşursa, karaciğer rahatsızlığı olan siroz ortaya çıkabilir.
Karaciğer yetmezliğinin belirtileriyse; vücutta şişme, karında şişme, kanama görülür.
Pankreatit meydana geldiyse bunun sebep olduğu şiddetli karın ağrısı, bel ile sırta kadar vuran ağrı, istifra ve bulantı görülür. Oldukça ciddi klinik belirtiler olabilir. Sarfa kesesindeki taşlar ile neden oldukları rahatsızlıklar, uzun sürelerde safrakesesi ve yolunda kansere sebep olacağı bilinir.
Ayrıca hiçbir belirtisi olmayan safra kesesi taşları da bulunur. Safra kesesi taşı ile alakalı bu belirtilerin bir bölümü de farklı rahatsızlıklarda olabilir.
En fazla midenin, bağırdakların, böbreklerin rahatsızlıkları, akut apandisit, planit, zatürre gibi bulgular ile benzerlikler gösterir.
Teşhis ve Ayırıcı Teşhis İçin
• Laboratuar tetkiki
• Ultrasonoğrafi
TEDAVİ
Sarfa kesesi taşlarının tedavisi kesinlikle cerrahi müdahaledir. Özelliklede atak geçiren, iltihaplanan, sarılık görülen ve de diğer organların rahatsızlanmasına sebep olma tehlikesi büyük hastaların hemen ameliyat edilmesi gerekir. Gecikilen vakalar için kötü komplikasyonların oluşması olasıdır.
1987 yılından önce safra kesesi operasyonları açık ameliyat ile gerçekleşirdi. Bu tarih ile dünyada yenice uygulanmakta olan endoskopik cerrahiyle laparoskopik biçimde yapılmaya başlanmıştır. Kısa süre içerisinde de bu laparoskopik operasyonlar yapılmaya başladı ve hızla çoğaldı. (1990- 91)
Laparoskopik safra kesesi operasyonu ile hastalar kısa zamanda taburcu olur ve de günlük yaşantılarına dönebilir. Operasyonun ardından ağrı az olur, ameliyat yaraları oldukça ufak 4 adet delik şeklindedir. Hastalar ve cerrahlar tarafından öncelik olarak tercih edilir.
Bundan önce karın ameliyatı geçirenlerde, sarfa kesesi ile safra yollarında açık ameliyat tercih edilir.
Son 10 – 20 senede tıp teknolojisinde olan hızlı gelişmelerin sayesinde safra kesesi rahatsızlığında teşhis ile tedavide oldukça işe yarar sağlamıştır ve hastalar bu açıdan oldukça istifade etmişlerdir.
Henüz yorum yapılmamış.