Lohusalık Problemleri
Doğum yaptıktan sonra loğusalık başlar ve altı hafta sürer, vücut hamilelik dönemine girmeden önceki duruma ancak 6 hafta sonra girebiliyor ne öncesi ne sonrası bu süreç mutlaka zamanını doldurur.
1. Aşırı Kanama (Atom)
Doğum yaptıktan sonra, plasenta çıktıktan sonra rahim hızlı bir şekilde kasılarak kanamaları durdurmaya çalışır. Plasentanın olduğu yerde anne ve bebeğin kan alışverişini sağlayan damarlar vardır. Doğum gerçekleşip plasenta çıktıktan sonra kanamaya başlarlar. Oksitosin hormonu sayesinde ilk 6 saat sonra kanın kıvamı yavaş yavaş koyulaşmaya başlar ve bu kanama yavaş yavaş azalır. İster normal doğum, ister sezaryenle doğum olsun az miktarda kan gelebilir. Normal doğumdan sonra aşırı kanama normal değildir. En önemli ve ciddi nedeni de rahmin kasılmaması ve açıkta kalan damarların kapanmamasıdır. Son derece acil ve tehlikeli bir durumdur. Çok kısa zamanda aşırı miktarda kanama olur. Uygun olmayan ortamlarda yapılan doğumlarda meydana gelirse anne kaybedilebilir.
2. Enfeksiyonlar
Lohusalık humması, doğumdan sonraki ilk 24 saatten sonra ortaya çıkar ve yüksek ateşle seyreder. Görülmesinin en sık nedenleri üreme, idrar yolları ve memelerin mikrop kapmasıdır. Rahim içi iltihaplanmaları, genelde 3. gün ortaya çıkar ve ateş 40 dereceye kadar yükselebilir. Löşi (vajinal akıntı) çok kötü kokuludur. Rahim içi oldukça hassas ve ağrılıdır. İdrar yolu enfeksiyonları genelde 2. ve 3. günde belirti verir. İdrar yaparken yanma, kasık ve bel ağrıları, yüksek ateş şikayetleri görülebilir.
Enfeksiyonların tedavisinde, uygun antibiyotik verilerek, yatak istirahatı ve sıvı alımı önerilir.
Hamilelik öncesinde var olan tüm hastalıklar, lohusalık döneminde artarak ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle lohusalık döneminde çok dikkatli olmak gerekir. Sağlıklı Beslenmeye ve temizliğe özen gösterilmelidir. Yeni doğum yapmış anne ve bebeğin enfeksiyon kapma ihtimali göz önünde bulundurularak ziyaretleri kısıtlanmalıdır.
3. Bacaklardan birinde ya da ikisinde ağrı, kızarıklık, şişme görülmesi.
Gebelik dönemi özellikle toplardamarlarda pıhtı oluşumuna zemin hazırlar ve bu risk lohusalığın ilk günlerinde de devam eder. Derin ven trombozu (DVT) (dokunun derinlerinde yeralan bir toplar damar içinde pıhtı oluşumu) adı verilen durum kendini, tıkanıklık oluşan bölgenin gerisinde kızarıklık, ağrı, şişme ve bölgesel ısı artışı şeklinde belli eder. Bu belirtilerin tümü birden oluşabileceği gibi özellikle hastalığın başında yalnızca biri de görülebilir.
DVT tedavi edilmediğinde toplardamar içinde oluşan pıhtı yer değiştirerek akciğer atardamarlarından birinin tıkanmasına neden olabilir. Akciğer damar tıkanıklığı adı verilen bu durum, anne ölümlerinin başta gelen nedenlerinden birisidir. Bu sebeple, yukarıda sayılan belirtilerin görülmesi halinde en kısa zamanda doktora başvurulmalı ve tedaviye hemen başlanmalıdır.
Henüz yorum yapılmamış.