Kırgizistan’da Sütyenli Klip Çeken Zere Asilbek’e Tepkiler Büyüyor

Pop şarkıcısı Zere Asilbek, cinsel ayrımcılığı konu alan şarkısı ve sütyeniyle çektiği klibi nedeniyle sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutuldu.

Cinsel ayrımcılığı konu alan şarkısı nedeniyle sosyal medyada büyük bir tartışma başlatan 19 yaşındaki Kırgız pop şarkıcısı Zere Asilbek, birçok kişi tarafından “ahlaksızlıkla” ve ülkenin genç kızlarına kötü örnek olmakla suçlandı. Bir kesim tarafından da destek alan Asilbek, ölüm tehditleri aldığını söyledi.

Asilbek’in şarkısında ‘Bizi, bizim özgürlüğümüz yaratacak. Bir gün gelecek kimse bana ne giymem gerektiğini söyleyemeyecek” ifadeleri yer alıyor. BBC’ye konuşan Asilbek, bu tartışmanın kadınların yaşadıklarıyla ilgili farkındalık yaratacağını vurguladı.

“HERKES İSTEDİĞİNİ GİYEBİLMELİ”
Asilbek, “Şarkım kadınlar ve genel olarak insanlar hakkında. Kimse tarafından yargılanmadan ve kimseyi yargılamadan, istediklerini yapabilmeleri, istediklerini giyebilmeleri, ne istiyorlarsa onu olabilmeleriyle ilgili. Tüm tepkilere olumlu bakıyorum. Çünkü bu tartışmanın başlaması gerekiyordu. Tartışma, sorunumuzla ilgili farkındalık yaratacak” dedi.

“ESKİDEN BU ŞEYLER İÇİN İNSAN ÖLDÜRÜRLERDİ”
BBC’nin konuştuğu genç bir Kırgız kadın ise “Kırgız kızları namusuna sahip çıkmalı. Vücüdunu sergilememeli’ derken”, bir Kırgız adamı “Eskiden bu tür şeyler için insan öldürürlerdi. Kimse onu öldürsün demiyorum ama davranışlarına dikkat etmeli’ diye konuştu.

TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ
Klipte, sütyenli kadınlarla birlikte başörtülü kadınlar da yer alıyor. Kliple ilgili bazı yorumlarda, “Başörtüsü ve çıplak kadınlar. Allah bizi korusun”, “Kırgız kızlarıyla alay ediyor”, “İğrenç”, “Başını ezeceğiz’, “İstiyorsan git çıplak dolaş ama kızlarımıza kötü örnek olma”, “Burası Avrupa ya da Amerika değil”, “Sarkmış göğüslerini göstermenin neresi cesaret?” ve “Ahlaksızlığı özendiriyorsun” deniyor.

Human Rights Watch (İnsan Hakları İzleme Örgütü), 1991’de Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsız olan 6 milyon nüfuslu muhafazakar ülkede kadına yönelik şiddetin yaygın olduğunu ve şiddet vakalarının çoğunun mahkemeye taşınamadığını söylüyor.