İsrail’de Vücut Geliştirme Yarışmasına Katılan Başmüezzin, Görevden Alındı

İsrail İçişleri Bakanlığı, Akka kentinin Cezzar Camii Başmüezzini İbrahim Masri’yi, vücut geliştirme yarışmasına katılmasının ardından görevden aldı.

Sputnik Türkiye’de yer alan habere göre Arap vatandaşlarına ayrımcılığı ırkçılık boyutlarına vardıran İsrail hükümeti, bu kez İslam dinine neyin uygun olup neyin olmadığını başmüezzinden daha iyi bildiğine hükmetti.

VÜCUT GELİŞTİRME YARIŞMASINA KATILINCA GÖREVDEN ALINDI

Akdeniz kıyısındaki Akka kentinde Başmüezzin İbrahim Masri’nin 15 yıldır Müslümanları günde beş vakit namaza çağıran sesi, vücut geliştirme yarışmasına katıldığı gerekçesiyle susturuldu. İsrail İçişleri Bakanlığı, Masri’yi Cezzar Camii Başmüezzinliği’nden alma kararını, 2017 yılında vücut geliştirme yarışmasına katılmasının ‘dini göreviyle uyuşmadığı’ iddiasıyla gerekçelendirdi. Gençliğinden beri ağırlık kaldıran ve yapılı vücuduyla dikkati çeken 46 yaşındaki Masri, aslen bir Arap kenti olan Akka’nın tanınmış şahsiyetlerinden.

“İSLAM DİNİ SPOR YAPMAYA TEŞVİK EDER”

Fransız haber ajansı AFP’ye, yaptığı sporla dini görevi arasında hiçbir zaman çelişki görmediğini belirten Masri, İsrail İçişleri Bakanlığı’nın adaletsiz bir karar aldığına dikkat çekti:

“Bu kararla haksızlık yapıyorlar. İslam dini, her bireyi spor yapmaya teşvik eder.”

AFP’nin görüşünü aldığı bir bakanlık sözcüsü ise başmüezzinin uygunsuz giyimi nedeniyle görevden alındığını iddia etti.

Vücut geliştirme sporuyla uğraşanlar geleneksel olarak küçük mayolar giyiyorlar. Dolayısıyla Masri’nin de böyle birçok pozu var. 105 kiloluk bedenine pazulu kollarıyla görkem katan Masri, İsrail nüfusunun yüzde 18’ini oluşturan Arap azınlığın üyesi. 2017’de katıldığı İsrail vücut geliştirme şampiyonalarında kendi kategorisinde birinci geldi. Birkaç ay sonra dini yetkililerden oluşan bir komiteye ifade vermeye çağrıldı.

MASRİ, YAŞADIKLARINI ANLATTI

Üç çocuk babası, komiteden gördüğü muameleyi şöyle aktardı:

“Bana şampiyonadan pozlarımı gösterip bir müezzinin bu sporu yapmasını uygunsuz bulduklarını, dini bir kişiliğin böyle üzerinde hemen hiçbir şey olmadan görünmesinin kabul edilemez olduğunu söylediler.”

İsrail’de Müslümanlarla Hıristiyanlar başta olmak üzere Yahudi olmayanların dini faaliyetlerini, örgütlenmelerini İçişleri Bakanlığı denetliyor. Tam zamanlı çalışan bir müezzinin işi hakkında son söz de bakanlıkta.

“MÜEZZİNLİĞE BAŞLAMADAN ÖNCE VÜCUT GELİŞTİRDİĞİMİ BİLİYORLARDI”

“Müezzinliğe başlamadan evvel de vücut geliştirdiğimi biliyorlardı” diye yakınan Masri, bir mektup göndererek özür dilediğini ve artık yarışmalara katılmayacağı sözü verdiğini belirtti. Ama bu ay bakanlıktan işten çıkarma kararı geldi.

Devlet hizmetleri komisyonuna temyiz başvurusu yapan müezzine, bakanlığın işlemlerinde bir hata ya da noksan bulunmadığı ve işten kovulmasının onaylandığı yanıtı verildi.

“TÜM AKKA’DA ONUN KADAR GÜZEL SESLİ MÜEZZİN YOK”

Karar, İsrailli Müslümanlarda tepki yarattı. Caminin koruması Vissam Zalafi, “Yarışmaya katıldı diye nasıl görevin alırlar” diye sordu. “Tüm Akka’da onun kadar güzel sesli müezzin yok.”

Başimam Şeyh Muhammed Kivan ise başmüezzinin, çocuk, kadın ve erkeklerin önünde mahremini teşhir etmesinin uygunsuz olduğunu savundu. Yine de Masri’nin çok güzel sesi olduğunu kabul edip son bir uyarı eşliğinde görevde tutulmasından yana koştu.

HALK İMZA KAMPANYASI BAŞLATTI

Üst temyize giden Masri’ye destek için Akka halkı imza kampanyası başlattı. Cemaatin 80 yaşındaki üyesi Cebir Muşahi, Masri’nin kovulmasının camiye zarar vereceğini söyledi:

“Umreye de gittim, hiçbir yerde onunkinden daha güzel ses yok. Üstelik Masri, Akka’da gençler için spor kulübü açıp onları eğitecek kadar sporu ciddiye alıyor. 19 yaşındaki Amal Hatip, burası sayesinde dikkatini odaklamayı öğrendiğini ve iş bulduğunu söylüyor.

OSMANLI PAŞASININ CAMİİ

UNICEF’in Dünya Mirasi listesindeki Akka’nın eski şehrinde 1781’de inşa edilmiş olan Cezzar Camii, İsrail’in en güzel camilerinden biri…

Adını dönemin Osmanlı veziri Cezzar Ahmed Paşa’dan alıyor. Arapların ‘deve kasabı’ anlamına gelen Cezzar lakabıyla andıkları Ahmed Paşa, Akka Kalesi’ni savunup Napolyon Bonaparte’ı geri püskürtmesiyle tanınıyor.

Adına inşa ettirilen cami ise İstanbul’daki camilerden esinlenmiş.