İdrar Tahlili
İdrar yolunda bir rahatsızlığın, üreme organlarını ya yakın olarak alakadar etmekte olduğu bilinmektedir. Bu sebepler idrar yolunun sağlığı hakkında bilgiye sahip olabilmek amacı ile idrar tahlili yapılmaktadır.
Bazal vücut ısısı ölçümü: bilinmekte olduğu üzere adet dönemi süresince bayanlar, başlıca iki hormon etkisinde bulunmaktadır. Bu hormonların bir tanesi östrojen hormonudur ve de adet döneminin ilk bölümünde etki gösterir. Adetin ortasında ise ovülasyon olmanın ardındansa progesteron hormonunun üstünlüğü meydana gelir. Hormonun etkisi ile vücuttaki ısı hemen, hemen 0.5- 1 derece yükselmektedir. Bu gerçekten esinlenip, düzenli şekilde günlük olarak vücudun ısısının ölçümü yapılır ve de adetin ikinci yarısındaysa ısı artışı ovülasyon oluşunun kanıtı şeklinde kabul edilmektedir. Bu “ bazal vücut ısısının ölçümünü yapacak bayanın, vücudunun ısısını ölçmek amacıyla ilk olarak termometre edinmesi gerekir. Bu termometrenin akşam 35 derecenin altına düşürülmesinin ardından yatağın yakınına, kolaylıkla ulaşacağınız bir noktasına koymalısınız.
Daha sonra sabah uyanınca, yatağınızdan kakmadan önce ilk olarak termometreyi dilinizin altına koyup birkaç dakika bekletiniz. Böylelikle vücudun ısısı ölçülüp çizelgeye işaretlenmeli ve ya bir yere not edilmelidir. Bu işlemin günlük olarak hemen, hemen 3 adet dönemi süresince tekrarlanmalıdır.
Bu sırada bazal vücut ısısının ölçümlerinin yapıldığı günler içinde gribal rahatsızlık geçirdiyseniz, cinsel ilişki yaşandıysa hangi gün olduğu ve de adetin olduğu günlerin ayrı, ayrı belirtilmesi gerekir.
Ölçümler esnasında beli bir günün ardından vücut ısısı 0.5- 1 derece yükselir ve de adetin başlamasına kadar devam ederse, bu durum ovülasyonun gerçekleştiğinin ifadesi olur. Aksi takdirde vücudun ısısı değişmiyor ise ovülasyon olmuyor demektir. Isının ölçümlerinin gösterildiği çizelgenin kadın- doğum doktorunca değerlendirilmesi gerekmektedir.
Tam İdrar Tahlili (TİT)
Vücudun aynası idrardır. Bu nedenle hamilelikte idrar tahlilinin önemi büyüktür ve sıkça başvurulan bir yöntemdir hatta hamilelik süresince sıkça yapılan bir tahlil olmaktadır. Tam idrar tahliliyle bedenden atılmakta olan maddelerin yoğunluklarına bakılır ve de idrar sedimenti ismi verilmiş inceleme ile idrar çökeltisinin içerisinde akyuvarlar, alyuvarlar ile bakteriler gibi canlı hücrelerle idrar yolunda taşı gösteren maddeler aranmaktadır.
İdrar içerisinde proteine(albumin), asetona (keton), bilirubine rastlanılması, ürobilinojenin çok armış olduğunun saptanması mutlaka iyice incelenilmesi gerektiğini gösterir.
İdrar içerisinde glikozun olmasıysa hamilelik süresince belirli bir seviyeye kadar normal sayılır ve birlikte incelenmesi gerekir.
Tam idrar tahlili çoğu laboratuarlarda yapılmakta olan basit, fazla maliyetli olmayan ve de tanı için oldukça faydalı bir tahlil yoludur. Böbrek rahatsızlığı ile rahatsızlık ne ayarda aktif, bu konuda tahlil istemekte olan hekim için mühim bilgileri verir. Üriner enfeksiyon şüphesi var ise ilk olarak ve sıkça başvurulur. Var olup olmadığı ve de aktifliği açısından mühim bilgi vermektedir. Fakat, üriner infeksiyon tanısı için oldukça faydalı olan bit test olmaktadır.
Test çubuğuyla, mikroskobik ve de kimyasal yollar ile yapılmaktadır. Günümüzde tam otomatik cihazların yardımı ile tam idrar tahlili yapılır.
Gebelikte Tam İdrar Tahlili İle:
İdrar yolunda enfeksiyon olup, olmadığına dair bulgular saptanır. (idrar sedimentinde normalin üzerinde alyuvar ile akyuvar hücresine rastlanılır)
Erken hamilelik dönemlerinde fazla mide bulantısı ile istifrası olan anne adayında genel beslenmesinin değerlendirilmesi sağlanır. (idrar içerinde asetonun, ketonun çıkması açlığı gösterir ve de açlık derecesi ile doğru orantı göstererek ketonun pozitifliğinde de artış olur)
Hamileliğin ilerleyen zamanlarında yüksek tansiyon ile birlikte idrar içerisinde proteinin olmasıyla preeklampsi (hamileliğe bağlı olan hiper tansiyon) tanısının konmasını sağlar.
Hamile kişinin yeteri kadar su alıp, almadığının değerlendirilmesini sağlar( yeterli su içilmez ise idrar renginde koyulaşma ve de yoğunluk fazla olur).
İdrar Kültürü ve Antibiyogram
İdrar yolundaki enfeksiyonun gelişmesini kolaylaştıran hamileliktir. İdrar sedimentinde akyuvarlar, alyuvarlar ve de bakterilere rastlanması idrar yolunda oluşan enfeksiyonu gösterir ve de antibiyotik tedavisinin yapılmasının gerektirmektedir.
Fakat antibiyotiklerin tüm bakterilere etki göstermesi sebebiyle idrar kültürü ile bakterilerin cinsleri belirleyerek enfeksiyonun tedavisinin yapılması daha uygun olur.
Uygun koşulda alınmış idrar örneği içerisinde görülen bakteriler, özel gıda maddelerinin eklenmesi ile üretilirler(kültüre edilirler) ve de bakterilerin kimi antibiyotiklere karşı olan hassasiyetleri ölçülmektedir. Antibiyogram bu hassasiyetin ölçümüne verilmiş isimdir.
Kültürde üre yoksa “steril” kısaca tedavinin yapılması gerektiren bakterileri içermemekte olan idrardan bahsedilmektedir. Üreme “100.000 kolonin altında ise” bu halde üreyen bakteriler hamile kadının kendindeki bir enfeksiyon yüzünden değil de, numunenin konulduğu kap yüzünden, genital doku ya da farklı yerlerden bulaştığı şüphesi var ise incelemeler yenilenir.
“100.000’ in üstündeki üremeler” halinde kesinlikle idrar yolunun tedavisinin gerekeceği sayıda bakteriler bulunuyor demektir. Bakterinin antibiyotiklerin hangisine hassasiyet gösterdiğini belirleyen antibiyogram raporuyla, uygun olan antibiyotik tedavisine başlanır ve de tedavinin bitmesinin genelde 2 hafta ardından, tedavinin başarısının değerlendirilmesi için idrar kültürünün yenilenmesi gerekir.
Hamile bayanın şikayeti bulunmasa da idrar kültüründe üreme olursa ileride olabilecek ciddi enfeksiyonlar ile bunun sonucuna engel olmak için antibiyotik ile tedavi edilir. Bundan dolayı hamile bayanlara, hamileliğin başlangıcında bir defa ve de mümkün ise sonunda da bir defa idrar kültürünün yapılması olası bir üremenin saptanmasıyla uygun şekillerde tedavinin yapılması uygun olur.
Henüz yorum yapılmamış.