Çocuğunuz Kansız Olabilir Mi?

Halk arasında kansızlık, diğer adıyla anemi pek önemsenen bir hastalık olmasa da tedavi edilmediği taktirde çocuğunuzun gelişimini tehdit edebilir. çoğunuzun elleri ve ayakları bir türlü ısınmıyorsa yada çok çabuk yoruluyorsa bu aneminin belirtisi olabilir. ilk başlarda çok önemsenmesede tedavi edilmediği zaman ileride çok daha ciddi sorunlara neden oluyor. Konunun uzmanlarına göre 0-1 yaş arası çocukların neredeyse yarısı kansızlık sorunu çekiyor.

Dünya sağlık örgütüne göre erkeklerde hemoglobin miktarı 13 g/dl, kadınlarda 12 g/dl’nin altı, 6 ay ile 6 yaş arası çocuklarda 11 g/dl, 6 ile 14 yaş arasında ise 12 g/dl’nin altında ise anemi hastalığının tanısı için yeterli bir kanıt ortaya koyar. Ayrıca bu durumda alyuvarlar yeteri kadar oksijen taşıma görevini de yerine getirmez. Bu durum çocuklarınızda; sıcak havalarda bile ısınamama sorunu, iştahsızlık, uyku bozukluğu, sürekli yorgunluk gibi problemler ortaya çıkarır. Anne sütünün eksikliği ve bebeklik çağında yeteri kadar demir almayan çocuklarda anemi görülme olasılığı diğer yaşıtlarına nazaran daha yüksektir.

Ayrıca 0-1 yaş arası çocuklarda inek sütü kullanımı, 6 aydan küçük çocuklarda anne sütünün kesilmesi, çocuklarda hijyene dikkat edilmemesi ve bunun neticesinde çıkan bağırsak parazitleri de kansızlığa neden olur.

Kansızlığın tanısında çocuklarda dışkı ve idrarında kan kaybının olup olmadığı araştırılıyor. Böylelikle ilk 2 ay kan tedavisi akabindeki 3 ay ise demir takviyesi yapılıyor. Peki kansızlığa yakalanmamak için ne yapmalıyız? Çocuklarımızı kansızlıktan korumanın yolları nedir? İlk olarak 6 ay anne sütü kesinlikle uzmanların tavsiye ettiği elzem önlemlerin başında gelmekte.

Kahvaltı sofrasında bir kaşık keçi boynuzu pekmezi ile yumurta eksik edilmemelidir. Fakat yumurtanın özellikle organik olarak tercih edilmesi gerekiyor. Ayrıca kırmızı et, yeşil yapraklı sebzeler ve yulafında kansızlığa iyi geldiği bilinmektedir.

Bu nedenle çocukların günlük diyetlerinde kesinlikle kırmızı et en az bir porsiyonla yerini alması gerekiyor. Sebze çorbası da sofralardan eksik edilmemelidir. Ara öğünlerde çocuklara çerez yedirmek de gerekiyor. Bunun yanında kuru kayısı ve dutunda kansızlığa iyi geldiği bilinen bir gerçektir. Kansızlığı neden olduğu veya var olan kansızlığın belirtilerini artıran çay ve kahve kullanımının da çocuklara uygun olmadığı konunun uzmanları tarafından sıklıkla ifade edilmektedir. Fakat bu uyarı sadece belli yaşın altındaki çocukları kapsamamaktadır.

Aynı şekilde yetişkinlerin de kansızlığa yaklanmamak için alması gereken koruyucu sağlık tedbirlerinin başında çay ve kahve gibi içinde demir emilimini azaltan maddelerin bulunduğu içeceklerden uzak durulması gerektiği belirtiliyor.

Bu nedenler hem çocuklara hem de yetişkinlere demir takviyesi verilmeden önce süt, kahve ve çay kullanımı minimuma indirilmeli yada tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Bunun yanında alınan demirin vücutta emilimini artırmak için portakal suyu gibi içinde doğal asidik bulunan sıvıların tüketilmesi gerekiyor. 

Kansızlıkla ilgili dikkat edilmesi gereken bilinçsizce tüketilen doğal ilaç kisvesi altında satılan piyasa ürünleridir. Hiçbir kontrol olmadan tamamen merdiven altı üretilen bu ürünler sağlık için kullanılırken aslında tamamen sağlığımızdan olmamıza neden olabilir.

Tamamen doğal diye satılan bu ürünler içerisinde uzak doğudan ithal edilen aslında kanserojen olan bir çok kimyevi ürün bulundurmaktadır. Bu nedenle kansızlık için kullanılıcak tüm takviyeler konunun uzmanı olan bir hekime danışmadan tüketilmemelidir.

Ayrıca uygun tedavi için kesinlikle tam teşekküllü bir hastanede kan sayımı yapılarak akılda kalan bir çok başka hastalık şüpheside ortadan kaldırılmalıdır. Kansızlık için ayrıca kuru yemişlerin faydalı olduğu tarihsel açıdan kanıtlanmıştır. Özelikle Osmanlı sofralarının baş konuğu olan kuru yemişler günümüz diyetlerinde de hak ettiği yeri almalıdır.

Bu nedenle anemiden korunmanın en iyi yolu bilimsel bir diyettir.