Böbrek Tümörü

Bedende gelişen tümörlerin genelde yüzde beşi böbrek tümörüdür. Böbrekte meydana gelen tümörlerin, diğer organlara dağılmaması, kendisine özü olması dikkat çekicidir. Lakin diğer organlarda meydana gelen tümörlerin böbreklere sıçrama olasılığı vardır. Örneğin meme, mide, akciğer gibi organlardaki kötü huylu tümörler böbreklere sıçrayabilmektedir.
Böbrek tümörlerinin yüzde doksandan fazlası karsinomdan ibarettir. Genelde böbrek kanseri diye tanımlanan böbrek karsinomları, böbreklerdeki dokular içersinde gelişen tümörlerdir. Destek dokulardaki veya bağ dokulardaki kötü huylu tümörleri olan sarkomlar daha az rastlanılan tümör türleridir. Bunlar yağ doku kanseri, düz kas kanseri, çizgili kas kanseri, damar kanseri, lifsi bağ dokusu kanseri genelde çocuklarda görülür. Şehir hayatında yaşayanlarda, kırsal alanlarda yaşayanlara nazaran böbrek tümörü daha çok görülürken, erkeklerde kadınlara nazaran daha fazla görülür böbrek tümörü. Böbrek tümörünün örülme yaşı genelde 60 yaş ve üzeridir.

Böbrek Tümörü Nedenleri

Böbrek tümörünün tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte sigara, kurşun, kadmiyum, fenasetin gibi faktörlerin böbrek tümörüne yol açtığı düşünülür.

Böbrek Tümörü Belirtileri

Böbrek tümörleri maalesef oluşum öncesinde herhangi bir belirti vermez. Böbrek tümörünün genelde başka bir organla ilgili cerrahi müdahale yapıldığı zaman ortaya çıkar. Bunun yanında idrarda kan görülmesi, böbreklerde ağrı hissedilmesi, böbreğe dokunulduğunda kütle hissedilmesi gibi belirtiler görülebilir.

Böbrek Tümörü İncelemeler

İğne biyopsisi genelde böbrek tümörü incelemelerinde kullanılmaz. Zira sıçrama olayı vardır. Bunun yanında iyi huyu tümörlerde emme iğne ile alınmış örneklerde kesin tanı konulabilir. Karın bölgesinden röntgen çekilerek radyolojik inceleme yapılabilir. Kütlesel lezyonların tespitinde de ilk tercih edilecek yöntem ürografidir. Fark edilen kütlenin tümör mü yoksa kist mi olduğunu tespit etmek için ultrasonorafi yeterlidir. Ultrasonografi sonucunda belirlenen kütleden bir iğne ile sıvı çekilir ve bu sıvı incelemeye alınır. Gerekli durumlarda böbreğe anjiyografi uygulanması gerekebilir. Anjiyografi yöntemi kan damarlarına kontrast madde yüklenmesi ile yapılan görüntülenmesi yöntemidir. Anjiyografi yöntemi sayesinde böbrek karninomları dahi tespit edilebilir. Bunun yanında anjiyografi yöntemi ile tedavi programının da belirlenmesini sağlanır. Bilgisayarlı tomografi ile tümör hakkında kesin bilgiler elde edilir. Bu yöntem vasıtasıyla böbrek etrafındaki bölgelere dağılma, yakınındaki ya da uzağındaki organlara sıçrama ihtimali tespit edilir. Sintigrafi yöntemi ise kemik ve karaciğerlere sıçraması ve ileri evrelerde kullanılan bir tespit yöntemidir. Belirti vermeyen böbrek kütlelerinin cihaz yardımıyla tespitinde göz önüne alınması gereken bir takım noktalar vardır:
Olgun kütlelerin yüzde 70 i iyi huylu böbrek kistleri, sadece yüzde beşinde de kötü huylu tümörleridir. Yapılan kan tahlilleri sedimantasyon, kreatinin temizlenme hızı, kalsiyum, alkali fosfataz düzeylerinin belirlenmesi sayılmaktadır.

Böbrek Tümörünün Gidişatı ve Komplikasyonları

Tümör farklı yollarla vücuda yayılabilir. Böbrek kapsülünü geçerek direk böbrek çevresindeki dokulara, pankreasa, böbrek üstü bezlerine sıçrayabildiği gibi yüzde otuz oranında da bağırsağa da sıçrayabilir. Lenf vasıtasıyla dağılma böbrek çukurunda, bel ile aort etrafındaki lenf düğümlerinde görülmektedir. Bu bölgeden göğüs lenf kanallarına ulaşan tümör hücreleri ardından boyun lenf düğümlerine sıçrayabilir. Lenf kan yoluyla dağılma, göğüs lenf kanalına ulaşmış tümör hücrelerinin, üst anatoplardamarlara ulaşmasıyla olur. Kan yoluyla dağılma ihtimali daha önemlidir.

Böbrek Tümörü Tedavisi

Böbrek tümörünün tedavisinde böbreğin, böbrekteki tümörün alınmasına yönelik cerrahi müdahale uygulanabilir. Böbrek tümörü ameliyatının ardından ışın tedavisi ve kemoterapi uygulanabilir. İkincil tümörler genelde akciğer gibi bir tek odakta görülen durumlarda bu odağın cerrahi müdahale ile çıkarılması yoluna gidilmektedir. Bu tedavi yöntemi genelde ikincil tümör uzunca bir süre gelişme olmuşsa uygulanmaktadır. Genelde bu tedavi yöntemleri sonunda başarılı sonuçlar alınır.