Ahırları bile kafe yaptılar… Evler 3 milyona satılıyor, herkes bu köye gidiyor
Doğayla iç içe yaşamak için büyük şehirlerden kaçanların tercihi olan Kazdağları’nın eteklerindeki Adatepe köyü, yerlilerden tarihi evleri satın alarak restore ettiren kentlilerin yerleşim alanı oldu. Rumlardan kalma taş evlerin 2-3 milyon liraya satıldığı Adatepe’yi ünlü isimlerin dışında kent kökenli bir çok kişi de tercih etti. Bazıları bu konutları yazlık olarak kullanırken, bazıları da otel ve lokanta açtı, ahırları bile restore edip kafeye dönüştürdü.
Doğayla iç içe yaşamak için büyük şehirlerden kaçanların tercihi olan Kazdağları’nın eteklerindeki Adatepe köyü, yerlilerden tarihi evleri satın alarak restore ettiren kentlilerin yerleşim alanı oldu.
Rumlardan kalma taş evlerin 2-3 milyon liraya satıldığı Adatepe’yi ünlü isimlerin dışında kent kökenli bir çok kişi de tercih etti.
Bazıları bu konutları yazlık olarak kullanırken, bazıları da otel ve lokanta açtı, ahırları bile restore edip kafeye dönüştürdü.
Çanakkale’nin Kazdağları’ndaki doğayla içi içe köyü Adatepe, taş işçiliğinin en güzel örneklerini barındıran tarihi evleri, Arnavut kaldırımlarından oluşan yolları, ormanlık alanları, otantik yapısıyla kentlilerin yerleşim alanı oldu.
Edremit Körfezi’nde Kazdağları eteklerindeki yüksek tepelerin birinde yer alan ve küçük bir köy olan Adatepe, hem yatırımcıların hem de şehir hayatından kurtulup dinlenmek isteyenlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
1940’lı yıllara kadar 550 evin yanı sıra hamam, fırın, kahvehane, kunduracı, kasap, berber, zeytinyağı fabrikalarının bulunduğu köyde, kente yaşanan göçün ardından köylülerin sayısı parmakla sayılacak kadar azaldı.
Köylülerin yüksek rakamlara sattığı binalarda yaşayanların çoğunluğunu ise Ankara, İstanbul ve İzmir’den gelen aileler oluşturuyor.
İstanbul’dan gelerek Adatepe köyüne yerleşen ve burada bir turizm işletmesinin müdürlüğünü yapan Burak Yiğitoğlu, “Adatepe köyü 1. derecede sit alanıdır ve çivi bile çakılmayan son derece korunaklı Türkiye’deki nadir yerlerden biridir.” dedi
Adatepe’de hem kafe hem de otel işlettiklerini ifade eden Yiğitoğlu, şöyle konuştu:
“Köyümüzde 4 konaklama tesisi var. Bu köyün yerlisi fazla kalmadı. Büyük şehirlerden gelip buradaki mülkleri alanlar orijinaline bağlı kalarak restore ettiler ve o güzel yapıların güzel haliyle kalmasını sağladılar. Köylülerin köyünde yaşayamaması belki üzücü gibi görünse de bu binaların bu şekilde korunması büyükşehirlerden gelenlerin sayesinde oldu. Köyümüzde iş adamları, ünlü isimler de yaşıyorlar. Daha çok yazlık olarak kullanıyorlar. İnsanlar büyük şehirlerin sıkışmış yapısından kaçmak için Adatepe ve benzeri köylerde yer almaya başladılar ve cazibe merkezi haline gelen köyleri tercih ediyorlar genellikle.”
Henüz yorum yapılmamış.