Lohusalık Dönemi
Lohusalık Dönemi
Lohusalık, kadının doğum yaptıktan sonraki 42 gün sonucunda, hamileliğin kadına getirdiği fizyolojik ve psikolojik değişimlerin, hamilelikten önceki şekline dönüşmesidir.
Lohusalık dönemi, kadının hayatını tehdit edici hastalıkların ortaya çıkabileceği bir süreç olduğu için, son derece önemli bir dönemdir.
Lohusalık sürelerine 3 gruba ayrılır:
Doğumdan sonraki ilk 24 saat çok erken lohusalık olarak tanımlanır.
Doğumdan sonraki ilk 1 hafta erken lohusalık dönemi olarak ifade edilir
Geç lohusalık dönemi ise bir haftadan sonra kalan süreyi ifade eden lohusalık dönemidir.
Kadında üreme organları 6 hafta içersinde normal çalışma sistemine döner ve süt vermeyen annelerin çoğu bu dönemde adet görmeye başlar. Süt veren kadınların ise adet dönemlerinin düzene girmesi 6 ay kadar sürebilmektedir. Kadının doğum yapmasının ardından fark edilen ilk değişiklik, rahmin doğum sonrası aldığı şeklin doğum öncesi haline geri dönmesidir. Tıp adıyla involusyon ismi verilen rahim küçülme halidir.
Rahim (Uterus) involüsyonu
Rahim (uterus) involüsyonu; kadının rahminin doğum yaptıktan sonra, gebelik dönemi öncesindeki haline dönüşmesine verilen isimdir.
Gebelik dönemi boyunca kadın rahmi, ağırlığı ortalama 20 kat kadar büyümektedir. Doğum gerçekleştiği andan itibaren rahim süratle küçülmeye başlar. Bebek ana rahminden çıktıktan hemen sonra rahim, gebeliğin 20. haftasındaki boyutuna geriler. Bu esnada mevcut ağırlığı ortalama 1 kilogramdır. Doğum gerçekleştikten 1 hafta sonunda, rahim gebeliğin 12. haftasındaki haline döner. Nihayetinde doğum sonrası 6.haftada rahim artık gebelik öncesi boyutlarına dönmüş olur.
İnsan vücudunda hem ağırlık hem hacim açısından, bu kadar hızla büyüyüp sonra aynı hızla küçülen başka bir organ daha yoktur. Uterusun gösterdiği bu değişim bilim dünyası tarafından şaşkınlıkla karşılanmakta ve hala bilimsel yönden kesin olarak açıklanamamaktadır.
Doğum gerçekleştikten hemen sonra, meydana gelen rahim kasılmalarını gösterdiği güç, doğum esnasındaki güçten daha fazladır. Bunun akabinde gerçekleşen ağrılara ise afterpains ismi verilmektedir. Gerçekleşen ağrılar, doğum sonra 3-4 daha devam edebilir. Kadın daha önce doğum yapmış ise ağrı multiparlarda daha fazla hissedilmektedir. Doğum sonrası yaşan ağrılar ilk 12 saatte daha sık ve şiddetli iken, doğumdan 12 saat sonrasında ağrıların sıklığı ve şiddeti azalır. Lohusalı kadın, bebeğini emzirirken, vücut aldığı uyarı ile beyinden salgılanan oksitosin isimli hormon vasıtasıyla rahim kasılması gerçekleşerek buna bağlı olarak kasık ve karın bölgesinde belli ağrıları hisseder.
Doğum gerçekleştiğinde plesantanın ayrılmasının akabinde, plasentanın uterusa yapıştığı bölge yarı yarıya küçülmektedir. Bu küçülme ile birlikte açık olan damar uçları kapanmakta ve böylece kanama azalmaktadır.
Kadın rahminin içini döşeyen ve “endometrium” ismi verilen zar tabakasının, eski haline dönmesi 3 haftayı alırken, plesantanın olduğu alan 6 haftada eski haline döner.
Doğum sonrası vajinal akıntılar (Löşi, Lochia)
kadının doğum yaptıktan sonra, lohusalık döneminde rahim içinden gelen akıntıya “Löşi (lochia)” ismi verilir. Rahimden gelen ilk taze kırmızı kan “löşi rubra” ismi ile tabir edilir. Bu sıvının içersinde bazı kan ve doku parçacıkları bulunmaktadır. Rahimden gelen bu akıntının miktarı bir kaç gün içinde azalır ve rengi açılmaya başlar. Bu duruma löşi seroza denilir. Lohusalık döneminin ikinci haftasından itibaren daha koyu kıvamlı ve daha açık renkli “löşi alba” isimli akıntı gelmeye başlar. Doğum yapıldığı andan 4 hafta sonra bütün bu vajina akıntıları kesilir. Lohusalık döneminde yaşanan Löşi akıntısı içerği bakımında enfeksiyon çok meyilli bir ortam yaratır bu sebeple hijene çok dikkat edilmesi gerekir.
Doğum sonrası serviks (rahim ağzı), vajen ve diğer değişiklikler
Doğum sırasında 10 cm kadar açılan ve tamamen incelen serviks (rahim ağzı) açıklığı, 7 gün sonunda ortalama 1 cm’ye inmektedir. Kadının rahim ağzı, normal doğumla bebek dünyaya getirenlerde yuvarlaklığını kaybedip yassı bir hal alır. Serviks’in tam anlamıyla iyileşmesi ise 6 haftalık bir süreci kapsar.
Doğum esnasında oldukça zorlanan ve esneyen vajinal doku yavaş yavaş iyileşme sürecine girer ve loğusalık döneminin 3. haftasının sonunda son halini alır. Fakat rahim asla doğum yapmadan önceki haline, gerginliğine dönemez. Vajinanın normal doğumla kaybettiği bu elastik hali, birçok çiftin cinsel yaşamını olumsuz etkileyeceği korkusundan, sezaryen doğu tercih edilmektedir.
Henüz yorum yapılmamış.